Günümüzde gelişen teknolojinin de etkisiyle tanı ve tedavi süreçlerinin kısaldığını söyleyen Uzm. Dr. Hüseyin Deniz Kılıç bu durumun kalp ve damar hastalıkları nedeniyle ölümleri azalttığını ve ortalama ömür süresini uzatan en önemli etkenlerden birisi olduğunu dile getirdi. Kılıç şu şekilde devam etti, “Bu kısımda dikkat edilmesi gereken en önemli nokta bu tedbirlerin 1920 ila 1940 civarı arasında doğmuş olanların ömrünün uzamasında etkili olduğu. Bilindiği gibi o dönemlerde bu kadar yapay yiyevek yoktu, her şey organikti. Hava kirliliği, su kirliliği gibi etkenler söz konusu değildi. Stres düzeyi düşük, anskiyete gibi durumlar çok azdı. Ancak günümüze baktığımızda hava kirliliğinin ne denli arttığını görüyor, organik gıdaların neredeyse bulunamaz olduğu biliyoruz. Fast food yiyecekler obeziteyi tetiklemiş sigara alışkanlıkları ise son derece fazlalaşmıştır. Ve elbette bir de günlük hayatın stresi var. Tüm bunlar kalp ve damar hastalıklarının önünü açmıştır. Ömrün gerçek manada uzayıp uzamadığını ileriki yıllar bize gösterecek fakat tüm bu sebeplere bağlı olarak damar hastalıklarına yakalanma yaşı oldukça düşmüştür. Stent ve bypass ameliyatlarının sayısı da günden güne çoğalmıştır. Bu tip kalp hastalıklarına yakalandıktan sonra hem tedavi süreci büyük sıkıntı olabiliyor hem de kişinin çevresi açısından da demoralize bir durum oluşabiliyor. Bu sebeple kalp ve damar hastalıklarına yakalanmadan önce gerekli tedbirlerin alınması gerekir.” dedi.

Kalbinize dost tavsiyeler…

Kalp sağlığını korumak için önemli tavsiyelerde bulunan Dr. Kılıç bunları şu şekilde sıraladı:

• Öncelikle ebeveynler okul çağından itibaren çocuklarını doğru beslenmeye yönlendirmeli ve sporu bir alışkanlık haline getirmelidirler. Ayrıca okullarda da bunu destekleyecek eğitimler verilmesi çocuğun aklında daha iyi yer etmesine neden olacak ve ileride çocuk sağlıklı bir kalp ile hayatına devam edecektir.
• Eğer bir ailede kalp ile ilgili bir geçmiş söz konusu ise bu ailedeki çocukların en erken dönemde korunma altına alınması gerekebilir. Yapılacak ufak testler ile erken dönemde tedbir almak mümkündür.
• Hareketsiz bir yaşam tarzından mutlaka uzak durulmalıdır. 5 bin, 7 bin ve 10 bin adımlık yürüyüşler sağlığa son derece faydalıdır. Bunu yaparken olabildiğince şehir kirliliğinden uzak durulmalı ve daha çok park alanları tercih edilmelidir.  
• Tüm tütün ve tütün mamulleri kalbe düşmandır. Hatta içilen ortamdan bile uzak durmakta fayda vardır.
• Yiyecekler olabildiğince organik olmalıdır. Buna dikkat edilmeli ve mevsimi dışında tüketilmemelidir.
• Şeker ve tuzu hayatınızdan çıkarmak kalbiniz için yapacağınız en önemli şeylerin başında gelir.
• Kilo problemi varsa mutlaka spor ve diyete yönelmelidir. Diyabet hastalığı gelişmiş ise diyet ve ilaç kullanımına dikkat etmek gerekmektedir.
• Yüksek tansiyon problemi var ise düzenli ilaç sayesinde tansiyon dengelenmelidir.
• Stres kalbe en büyü düşmanlardan birisidir. Bu sebeple stresle baş etmenin yolları öğrenilmelidir.
• Genetik ile alakalı bu hastalık risk sebebi ise önlemler en erken yaşlarda alınmaya başlanmalıdır. Yüksek tansiyon, kilo ve sigara gibi etkenler var ise kişi 30 – 40 yaşlarından itibaren düzenli kontrollerini yaptırmalıdırlar.