Kanser vücuttaki hücrelerin kontrolsüz olarak çoğalarak vücudun diğer yerlerine dağılmasıdır. Normalde hücreler sadece organizma onlara ihtiyaç duyduğu takdirde çoğalırlar. Bu durum organizmanın belli bir düzen içerisinde gelişmesini sağlamakla birlikte sağlıklı kalmasına da neden olur. Hücreler gerek olmadığı halde çoğalma gösteriyorsa burada bir kitle oluşur. Bu kitleye tümör denir. Bu kitleler selim tümör (benign) veya habis tümör (malign) olabilir. Selim tümörler kanser değildir. Onlar diğer doku veya organlara yayılma özelliği göstermezler. Nadiren zararlıdırlar. Vücuttan rahatlıkla çıkarılabilirler.Hanis tümörler ise kanser olarak adlandırılan tümörlerdir. Bu tümörler farklı doku ve organlara sıçrayarak orada zarar verirler. Bu kanser hücreleri kanserli dokudan kopabilir kana karışabilir veya lenf yollarına girebilmektedirler. Kanserin yayılması ve vücudun diğer bölgelerine yayılması durumu bu şekilde gerçekleşir. Bu tümörler kolon ve rektumun herhangi bir bölgesinde oluşum gösterebilir. Kanser hücreleri kolon ve rektum dışında lenf yoluyla yayılabilirler. Kolon ve rektum kanserleri beyin, akciğer, karaciğer, mesaneye ve böbreklere yayılabilmektedirler.
Erken Tanı ÖnemlidirKanserde erken tanı ve tedavi çok önemli olmakla beraber hayat kurtarmaktadır. Özellikle kolorektal kanserler için bu daha da önemlidir. Tedavide en iyi sonuç erken müdahale ile alınabilir. Düzenli check-up`lar ile böyle olası bir problemi erkenden teşhis etmek mümkündür. 50 yaş üzerindeki kişiler yılda bir kez dahi olsa gaitadan gizli kan testi yaptırmalıdır. Bu test sonucunda kolorektal kanserlerin neden olduğu görmediğimiz miktardaki kanamaların saptanmasına yardımcı olur. Ayrıca unutulmamalıdır ki bu testin pozitif çıkması daima kanser olduğunu göstermemektedir. Yine 50 yaşından itibaren her 3-5 yılda bir sigmoidoskopi testi yaptırılması uygun olacaktır. Bu testte doktor ışıklı tüp ile bağırsaklarda olası polip tümör ve sıra dışı bir durumun olup olmadığını görebilir.Kalın Bağırsak Kanseri Belirtileri NelerdirKolorektal kanserler çeşitli belirtiler ile kendini gösterebilir. Mide yanmaları, ishal veya kabızlık, gaitada kan görülmesi, dışkılama alışkanlıklarında farklılıklar, sıklaşmış gaz ağrıları, nedensiz kilo kayıpları, bağırsakların dışkı sonrası rahatlamaması, uzun süre kendini gösteren halsizlik belirtilerine örnek sayılabilir. Unutulmaması gereken bir nokta bu belirtilerin bağırsak iltihabı, ülser, hemoroid gibi hastalıklara da işaret edebileceğidir. Bu belirtiler kişide belirmişse kesin tanı ile mutlaka doktora gitmek gereklidir. Uzman doktor yapacağı testler ile kesin tanıyı koyacaktır.
Tedavisi Nasıldır? Öncelikle doktor hasta için bir tedavi planı yapmaktadır. Bu tümörlerin tedavisi hastalığın yerleşim yeri, boyutu, evresine göre farklılıklar göstermektedir. Hasta tedavi süreci ile ilgili bilgi isteyecektir. En sağlıklı bilgiyi doktor verecektir. Kalın bağırsak kanseri genel olarak cerrahi, radyasyon ve Kemoterapi altında yapılır. Hastalığın durumuna göre bu tedavi yöntemlerinden biri veya bir kaçı kombine olarak kullanılabilir. Genel olarak cerrahi yöntem kalın bağırsak kanserlerinde en sık uygulanan yöntemdir. Hastaların pek çoğuna bağırsaklarının bir bölümünün alınması şeklinde bir tedavi uygulanır. Bu ameliyatta kalın bağırsakta kanser dokusu doktor tarafından çıkartılır. Çoğu zaman cerrahlar kalın bağırsakta tümörlü kısmı çıkardıktan sonra sağlam kısımları birbirine bağlamaktadır. Eğer bağlanmaz ise cerrah `kolostomi? dediğimiz bir yöntem ile karın duvarında kalın bağırsak içeriğinin dışarı atılmasını sağlayacak bir delik açarak bağırsakları buraya bağlamaktadır. Özel Meltem Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü doktorları, kalın bağırsak kanserine karşı cerrahi yöntemleri en sağlıklı ve profesyonel şekilde uygulamakta ve insanları bu sıkıntılı hastalıktan kurtarmaktadırlar.