Çocuklarda beta mikrobu tehlike saçıyor

Çocuklarda beta mikrobu tehlike saçıyor

Beta mikrobu diye bilinen mikroorganizmanın boğazda iltihaplanma yapan bir çeşit bakteri olduğunu belirten Uzm. Dr. Mithat Kuşkaya, boğaz ağrısı ve ateşi olan çocukların yaklaşık %10 - 15´inde A Grubu Beta hemolitik streptokok iltihabının olduğunu vurguladı. İltihaplanan boğaz ve bademciklerle beraber çocuğun yutkunma ve beslenmesinde zorluklar ortaya çıkar. Çocukta kötü ağız kokusu beraberinde ateş de görülür. Bu belirtilerle beraber iştahsızlık, titreme ve vücut ağrısı da gözlemlenir. Bulantı, kusma, karın ağrısı gibi belirtiler de bulunur. Boğaz ve bademciklerde kızarıklık, küçük dilde şişkinlik ve bademcikler üzerinde beyaz lekeler görülebilir. Boyunda lenf bezleri ve alt çene kemiğinin köşesinde şişme kendisini gösterebilir.

Beta mikrobu mutlaka tedavi edilmeli

Bazı durumlarda, streptokok adı verilen bakteri iltihaplarında ve mikropların salgılamış olduğu toksinler deride yaygın bir biçimde kızarıklığa neden olabilmektedir. Oluşan bu hastalığa “kızıl” adı verilmektedir. Genel olarak boğaz iltihabının ikinci gününden altıncı gününe kadar sürmektedir. Tedavi edilmemiş ya da yetersiz tedavi edilmiş bu iltihap türleri, nadir bir şekilde ateşli romatizma adı verilen ve kalp romatizması ile eklem iltihaplarına yol açabildiği gibi sinüzite, orta kulak iltihabına, deri iltihaplarına ve zatürreye sebebiyet verebilmektedir.

Taşıyıcı çocuklarda tedaviye ihtiyaç yok

Beta mikrobunun toplumda yaklaşık %15 ila %20’sinde boğazında herhangi bir şikayete sebep olmadan bulunduğunu söyleyen Uzm. Dr. Mithat Kuşkaya bu kişilere taşıyıcı dendiğini dile getiriyor ve ekliyor, “Farenjit geçiren kişiler tedavi olmasına rağmen hala %20 oranında taşıyıcı konumdadır. Taşıyıcıların boğazındaki bakteri iltihapları hastalık yapıcı özellikte olmamaktadır. Taşıyıcıların hastalığı bulaştırma riski gibi bir durum da yoktur. Bununla beraber taşıyıcılarda akut eklem romatizması riski de çok düşük bir durumdadır. Bu sebepledir ki AGBHS taşıyan çocuklarda tedavi uygulanmamaktadır.”

Bazı nadir durumlarda taşıyıcıların tespiti ve tedavisinin gerekli olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Mithat Kuşkaya bu durumları şöyle sıralıyor;

  • Çocuk veya ailesinde romatizmal bir ateş geçirilmiş ise
  • Beta enfeksiyonu açısından bir salgın riski oluşmuşsa
  • Aile içinde birbirine tekrar ve tekrar bulaştırma vakası bulunuyorsa
  • Çocuk ya da ailesinde glomerulonefrit geçirilmişlik varsa,
  • Beta enfeksiyonu salgını varsa veya salgın riski varsa
  • Çocuk veya aileden biri romatizmal ateş geçiren varsa
  • Aile içinde bireylerin birbirlerine tekrar tekrar bulaştırması durumu varsa
  • Çocukta ya da yakınlarında kızıl hastalığı görülmüş ise
  • Enfeksiyon varsa bu konuda dikkatli olmak gereklidir.

Taşıyıcıların tespiti nasıldır?

Taşıyıcıların tespitine de değinen Dr. Kuşkaya hastalığın önlenmesinde bunun önemli bir adım olduğunu belirtiyor. Taşıyıcıların tespiti okul ve kreşlerde çocukların ya da personelin boğazlarından alınan örneklerle yapılmaktadır. Örnekler ise pamuklu çubuğun boğaz ve bademciklere sürülmesiyle alınmaktadır. Bu işlemde ağrı ya da acı söz konusu değildir. Salgın veya riskli durumlar var ise o aileden de örnek almak gerekir. Örnekler uygun ortamlarda çoğaltılır, boğaz kültürü içinde beta mikrobu olup olmadığı araştırılır. Taşıyıcıların tespitinde SWAB test adı verilen hızlı tanı yöntemleri, güvenilir bir yöntem olmamaktadır ancak hızlı yanıt almak adına yol gösterici özelliği vardır.

Taşıyıcıların tedavisi depo penisilin iğnesi yapılarak ya da ağızdan ilaç verilerek yapılabilir. Tedavi sonrasında ise boğaz kültürünün tekrarı iyi olabilir. Bir sene içerisinde yedi veya daha fazla bademcik atağı görülmüş ise veya iki sene boyunca her yıl beş veya daha fazla atak görülmüş, tekrarlayan bademcik iltihaplarında, bademcikte nedeni bilinmeyen ve sinsi seyreden iltihapların olması durumunda ve beslenme,  solunum şikâyetleri ortaya çıkmışsa bademciklerin alınmasına gerek duyulabilmektedir.

Güncelleme Tarihi:02/05/2024
Yayınlama Tarihi:19/04/2018
Okunma Sayısı:1641
Soru sor