Birçok ebeveyn çocuklarının yemek seçmesinden ve iştahsızlığından, kilosunun yaşıtlarına nazaran daha düşük düzeyde olmasından dem vurur. Bu, ailede çocuğun zayıf olduğundan dolayı sağlıksız olduğu algısını oluşturuyor. Aksine çocuğun kilolu olmaması sağlıksız olduğu anlamına kesinlikle gelmiyor. Tam tersine obezitenin yaygın olduğu günümüzde çocuğun sağlıklı olduğunu gösteriyor. Bununla beraber boy uzamasında sorun ve gelişme geriliği gibi problemler var ise zaman yitirmeden uzman yardımı alması gerektiği açık bir şeydir.

Zayıflık Sağlıksız olduğu anlamına gelmez

Çocukların yeterli oranda yemekten kaçındığı düşüncesi, annelerin her zaman en önemli endişeleri arasında boy göstermektedir. Çocuğunun aç olacağı tedirginliğiyle hareket eden anneler çoğu vakit beslenme konusunda yanlış uygulamada bulunabilirler. Eğer çocuğun boy ve kilo indeksi normal bir düzeyde ise “çocuk yeterli yemiyor” “çok fazla hareket halinde” sonucuyla hareket edebilmektedirler. Bu şartlarda çocuk ortalama gelişim eğrileri içinde ise; gelişim düşüklüğü yok ise az limitte yemeyi problem haline getirmemek lazımdır. İştahlarını artıran, azaltan çeşitli sebepler yatmaktadır. Bu sebeple beslenme sorunu olan çocukların genelinin iştahsız olarak damgalanması doğru bir şey değildir. Gelişimi yavaş olan çocuklarda mineral yetersizliği sebebi çocukta iştahsızlığı doğurmaktadır. 

Mineral eksikiği iştahsızlığın nedeni olabilir

Çocuğun iç dünyasında meydana gelen, yaşadığı birtakım psikolojik problemler de iştahsızlığa yol açmasında baş faktördür. Bebeklikten başlayarak beslenmede farklılığa önem verilmesi gerekir. Bebek 5-6 aylıkken ek besinler verilmeli, bir yaşına geldiğinde neredeyse her besin tattırılmış olması gerekir. Elzemdir. Herhangi bir besini arzulayan çocuğa, o besin değişik tarzlarda sunularak verilmeli. Mesela sade süt tüketmek istemeyen çocuğun sütüne kakao eklenerek tüketimi daha canlı yapılabilmelidir.

Gelişim geriliği ihtimali tespit edilmeli

Anne karnında çocukların büyümesiyle başlayan süreç ergenliklerine kadar görülmeli ve neden sonuç irdelenmelidir. Bu süreç çocukların gelişimi açısından hayati önem arz etmektedir. Çocukların büyümesi belirli zamanlarla görülmeli, gelişimde geride kalan çocuklar mutlaka tespit edilmelidir. Bebeklerin doğumdan başlayarak ilk 6 ayda her ay boy ve baş etrafı ölçülmelidir. Çocukların normal ağırlığı yaş*2+8 formulü çerçevesinde bakılabilir. Bir çocuğun ağırlığı ortalama 50 persentil olmalıdır. 25 /10 olması toplumsal yayılım dahilindedir. 10 persentilin altında olan çocukların incelemeye tabii tutulması gerekir.

Serpilme yetersizliği ve tanısı

Sağlıksız çocuk zayıf mıdır sorusundan evvel çocuğun gelişimi normal mi sorusuna cevap bulmak lazımdır. Bu süreç içerisinde anne karnında başlar; yeterli ağırlığa gelen bebek dünyaya getirmek için anne plasenta ve bebekte sorun olması gerekir. Plasentanın ufak olması, gebelik zehirlenmesi ve yol katetmiş diyabet ise bebeğin gelişimini negatif yönde etkilemektedir.