Bayanlarda hemoroidal hastalık

Bayanlarda hemoroidal hastalık

'Hemoroidal Hastalık' dediğimiz problem, makattaki damarsal yapıların şişmesi ve bu damarları destekleyen dokunun zayıflaması sonucunda meydana gelmektedirler. Toplardamar yapısındaki bu kan damarları anüsün iç yüzünü yastıkçık şeklinde sarar. Bu sayede anüsün kapatılmasına yardımcı olur. Bu damar yastıkçıkları sayesinde bağırsak hareketlerinin bozulduğu durumlarda dahi istemsiz gayta ve gaz çıkışı engellenmiş olur ve kontinans sağlanmış olur. Bu toplardamarların bir kısmı kalın bağırsağın içinde bulunurken bir kısmı ise anüs çevresindeki deri altında bulunmaktadır. Bunlara iç ve dış hemoroidler adı verilmektedir.

 Hemoroidal Hastalığın Ortaya Çıkma Nedenleri

Özel Meltem Hastanesi Genel Cerrahı Doç. Dr. Emel Canbay hemoroidal hastalığın ortaya çıkma nedenlerini şöyle sıralıyor; 'özellikle uzun süren kabızlık, ishal gibi ıkınmaya neden olan durumlar, ayakta uzun süre kalma durumlarında ve gebelikte, hemoroid içindeki toplardamarlarda basıncın artması sonucu damarlar genişlemekte, hemoroidal hastalık oluşmakta, ağrı ve kanama gibi rahatsızlıklar ile belirti vermektedir. Ayrıca obezite ve karaciğer rahatsızlıkları da hemorodial hastalığın ortaya çıkmasında önemli faktörlerdir.' demektedir. Bazı durumlarda hemoroidal hastalık, toplar damar yastıkçıkları makattan dışarı çıkabilecek kadar şişebilmektedir. Öyle ki bazen tüm makat çevresinde birkaç hemoroid pakesi dışarı sarkmış duruma gelebilmektedir.

Hemoroidal Hastalığın Belirtileri Nelerdir?

Doç. Dr. Emel Canbay hemoroid belirtileri olarak makatta ağrı, şişlik ve yanma olabileceğine dikkat çekiyor. Doç. Dr. Canbay; 'İç çamaşırını kirletebilen derecede akıntı, büyük tuvalet sonrası oluşan damlama ve fışkırma tarzındaki kanamalar, hemoroidal hastalığın başlıca belirtileri olmaktadır.' demektedir. Canbay, kanamanın bazen hastaları telaşlandırabilecek şiddette olduğunu belirtiyor. Hemoroidal hastalık, rektumun ve kolonun diğer hastalıkları ile karıştırılabileceğinden bu tür belirtileri olan hastaların genel cerrahi uzmanlarına başvurmaları gerektiğine dikkat çekmektedir. Ayrıca bu tür yakınmaları olan hastalarda hem fizik hem de endoskopik muayenenin önemini de vurgulamaktadır. 

Hemoroidal Hastalığın Tedavisi

Hemoroidal hastalıkta tedavi, hastalığın derecesine göre farklılık göstermektedir diyen Doç. Dr. Canbay; '1. ve 2. derece Hemoroidal hastalıkta, diyet, ağrı kesiciler, fitil ve kremler, oturma banyosu dediğimiz sıcak su banyosu, skleroterapi denilen hemoroidin içine iğneyle ilaç verilerek kurutulması ve bant ligasyonu yani hemoroidin köküne lastik bant yerleştirme işlemleriyle tedavi edilebilir. 3. ve 4. derecelerdeki hemoroidal hastalık için diyet, oturma banyosu ve cerrahi işlem uygulanır. Cerrahi tedavi günümüzde gelişen teknoloji ile oldukça rahat bir şekilde yapılmaktadır. Ameliyat sonrası eskisi gibi dayanılmaz ağrılar meydana gelmemekte, genellikle bir gece süren gözlem tercih edilmekle birlikte hasta istediği takdirde aynı gün evine gidebilmektedir. Ayrıca bu cerrahi ameliyattan sonra hastalar birkaç gün içerisinde çalışmaya başlayabilmektedirler.' demektedir.

4 ayrı ameliyat tipi olduğunu söyleyen Canbay bunları; açık hemoroidektomi, kapalı hemoroidektomi, stapler hemoroidektomi (dikişsiz), damar mühürleyici cihazlarla dikişsiz hemoroidektomi şeklinde sıralamaktadır. Stapler hemoroidektomi ile dikişler içten, stapler denilen dikiş atmayı kolaylaştırıcı bir cihazla konulmaktadır. Hemoroidlerin olduğu dış bölgede dikiş yoktur. Ameliyat sonrası ağrıyı oldukça azaltır. Dikişsiz hemoroidektomi, dikiş olmadan damar mühürleyici cihazlarla yapılan hemoroid cerrahisinde ağrı oldukça azdır, iyileşme süreci oldukça hızlıdır. 'Hangi ameliyat şekliyle ameliyat yapılacağını doktor muayeneden sonra karar verir' diyen Canbay, yeni teknikler ile yapılan cerrahi ameliyat sayesinde ağrının çok az ve iyileşme sürecinin oldukça hızlı olduğunu vurgulamaktadır. Doç Dr. Canbay; 'beslenme alışkanlığının ve sağlık tedbirlerinin gözden geçirilmesini gerektiren bir hastalık olan hemoroidal hastalığın ilerlemeden tedavi edilmesi hem ameliyat açısından hem de hasta açısından büyük önem arz eder. Bu hastalarda erken tanı ile birlikte önerilen medikal ve destek tedavileri ile hastalığın ilerlemesi ve tekrarlaması önlenebilmektedir.' demektedir.

Güncelleme Tarihi:25/04/2024
Yayınlama Tarihi:11/06/2013
Okunma Sayısı:10219
Soru sor