Son yıllarda oldukça sık duyduğumuz panik atak, genç yaşlı herkeste görülebilen bir panik bozukluktur. Tiroid bezinin aşırı çalışması, enfeksiyon hastalıkları, kan şekeri düşüklüğü, kansızlık gibi durumlarda görülebilen herhangi bir yerde beklenmedik bir anda kendisini gösteren yoğun kaygı, bunaltı ile korku karışımı bir nöbettir.

Bu nöbet kişiye yoğun bir korku ve rahatsızlık duygusu yaşatır ve kişi kötü bir şey olacağı ya da sonunun geldiğini, hayatının biteceğini düşünür. Bu yoğun duyguları yaşayan insan doğal olarak o ortamdan kaçma, uzaklaşma davranışında bulunur. Bu durumda kişinin mutlak suretle bir doktora başvurarak bu sıkıntıyı anlatması gerekir. Hatta hasta kişi çoğu zaman doktoru gördüğü anda bile bir rahatlama yaşayabilir.

Panik atağı yaşayan kişi, o esnada kalp krizi geçirdiklerini ve öleceklerini sanırlar. İlk defa hayatla ölüm arasında kaldığını düşünen kişi büyük bir panik ve korkuya kapılır. Telaşa düşen kişi büyük bir kaygı ile bir an önce doktora götürülmek ister hatta bunun için yalvarabilir. Kimisi delirmeye başladığını bile düşünebilmektedir.

Panik atak geçirdikten sonra kişi büyük bir yorgunluk yaşar. İsteksizlik, sese, gürültüye, tahammülsüzlük kendisini gösterir. Kişi yatmak ve dinlenmek uzun süre hareket etmemek ister.

Panik Atak Türleri Nelerdir?

Panik atağın kendi içerisinde bazı türleri mevcuttur. Bunlardan birisi beklenmedik ataklardır. Bu ataklar nedensiz bir şekilde kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Panik bozuklukta bu tür ataklar kendisini belli eder. Bir diğeri duruma bağlı olan panik ataklardır. Bu korkulan herhangi her hangi bir hayvan, kedi, köpek veya nesneye göre kendisini belli eden panik atak türüdür. Üçüncü bir tür olan durumsal yatkınlık ise genel olarak destekleyici bir etkene bağlıdır. Fakat bunda her zaman atak oluşması görülmez.

Panik atak kadınlarda erkeklere oranla 2-3 kat daha fazla gözükmektedir. Panik bozukluk tanılı hastaların % 80`lik bir kısmını kadınlar oluşturmaktadır. Panik atağın yaşam boyu yaygınlığı % 1,5-3,5 arasında değişkenlik göstermektedir. Bu oran gittikçe artış göstermektedir. Panik atağa eşlik eden pek çok psikiyatrik ve biyolojik bozukluklar saptanmıştır.

Kimler Panik Atak Riski İle Karşı Karşıya?

Birinci dereceden akrabalarında panik veya anksiyete bozukluğu olanlar panik atak riski ile karşı karşıyadır. Bununla birlikte aceleci, mükemmeliyetçi, sıkıntılı ve telaşlı kişiler de risk grubundadır. Düşünce ve duygularını yeterince dışarıya yansıtamayan, alkol veya madde bağımlılığı gibi durumu olanlar, sürekli baskı altında olanlar veya öyle hissedenler, sosyal fobik kişiler, sürekli iyi davranmaya çalışan iyilik meleği kesilenler, öfkesini dışarıya yansıtamayan, dürtülerini sürekli bastıran, cinsel tatminsizlik, aşırı hırslı ve başarısızlıkta kendisini suçlayan insanlar genel olarak panik atak riski ile karşı karşıyadır.

Panik Atak Tedavisi

Panik atak kontrol altına alınabilen bir hastalıktır. Bunun için uzman bir psikolog ile konuşmak yararlı olacaktır. Tedavide amaç panik atakları ortadan kaldırmaya yöneliktir. Bununla beraber panik atak yanında görülen diğer bedensel ve psikolojik sorunlar da giderilmektedir. Bu hastalık nedeniyle insanların sosyal-iş yaşamları büyük zarar görmektedir. O nedenle bu rahatsızlığı görmezden gelmek ve doktora başvurmamak kişiyi daha da dibe çekecektir. Herhangi uzman bir psikolog ile görüşmeden kesinlikle kafaya göre ilaçlar kullanılmamalıdır. Bu durumu daha da zor bir hale sokacaktır. Özel Meltem Hastanesi Psikolojik Danışmanlık bölümü uzman psikoloğu, panik atak belirtilerinde hastaya en uygun tedavi yöntemlerini uygulayarak panik atağı ortadan kaldırmaktadır.