Horlama hastalık mıdır?

Horlama hastalık mıdır?

Horlama erişkinlerin en az yarısında, çocukların da önemli bir kısmında görülen bir uyku bozukluğudur. Ancak her horlama sürekli ya da düzenli değildir ve sorun oluşturmaz. Tıbbi açıdan ele alınması gereken durum, kişinin her gece gürültülü bir şekilde horlamasıdır. Ayrıca kişi uykuda solunum duraklamaları yaşıyorsa, uykusunu alamadan uyanıyorsa ya da gündüzleri de uyuklamadan yakınıyorsa bir an önce uzman bir hekime başvurmalıdır.

Horlama sesi sizden çok, yatağınızı ya da odanızı, hatta aynı çatıyı paylaştığınız kişileri rahatsız eder. Yakınlarda yapılmış bir araştırmaya göre horlayan kişi eşinin uyku süresinde ortalama bir saat azalmaya yol açmakta, yani eşini uykusuz bırakmaktadır. Bunun yanı sıra horlama, uykuda solunum duraklamaları hastalığının da bir belirtisi olabilir.

HORLAMA NEDEN OLUŞUR?

Erişkinlerde horlamanın en sık nedeni yumuşak damak ve küçük dilin normalden fazla büyümesi ve sarkmasıdır. Fakat burundan, ses tellerine kadar üst hava yolunu daraltan bütün problemler (alerjik nezle, burun kemiğindeki eğrilikler, sinüzit, alt ve üst çenedeki yapısal anormallikler, dilin aşırı büyük olması) horlamaya sebep olabilir. Çocuklardaki horlama sıklıkla geniz bademciğinin belirtisidir. Bütün horlamalar hava yolundaki daralmanın göstergesidir. Eğer daralma çok ciddi ise, hava yolu tamamen kapanabilir. Bu da uykuda solunum duraklaması ile sonuçlanır.

UYKUDA SOLUK DURAKLAMALARI HASTALIĞI NEDİR?

Kadınların % 6 sını, erkeklerin % 12`sini etkileyen yaygın bir hastalıktır. Kişi uyurken, solunum ara ara durup, tekrar başlaması ile kendini gösterir; sıklıkla da şiddetli horlama ile beraberdir. Solunum durması saatte 5 den fazla veya uzun süreli ise, kalp ve beyin başta olmak üzere, vücudun pek çok sistemi olumsuz etkilenir.

UYKUDA SOLUK DURAKLAMALARI KİMLERDE VE NASIL GÖRÜLÜR?

Şişman ve yaşlı erkeklerde daha sık karşımıza çıkar ve hemen her zaman şiddetli horlamayla beraberdir. Gece horlayan kadınların % 19`unda, erkeklerin % 42`sinde uykuda soluk duraklamaları mevcuttur. Bunlarda üst hava yolunu belli seviyelerde daraltan bir sebep vardır. Gündüzleri uyanık iken bu darlık tolere edilebilir, çünkü üst solunum yolunu çevreleyen bütün kaslar çalışır ve hava yolunu açık tutarlar. Ancak uykuda, diğer bütün sistemlerde olduğu gibi, bu kaslarda, gevşer. Hava yolunda , kısmi yada tam tıkanıklığa sebep olur. Kısmi darlıklarda, hastalar, horlamadan şikayet ederler, soluk duraklamaları pek olağan değildir. Hava yolu tamamen bloke olup, soluk alışverişi durunca, kanda oksijen seviyesi azalır.Bu durum, tansiyon yüksekliği, kalp ve akciğer yetmezliği, kalp ritminde bozulmalar, beyin dolaşım bozuklukları ve erkeklerde iktidarsızlık gibi pek çok hastalığın davetçisidir.

SOLUK DURAKLAMALARININ ETKİLERİ:

  • Uykuda derinleşmeme
  • Geceleri sık uyanma
  • Gündüz uyuklama
  • Sabahları Kalktığında yorgunluk hissi
  • Gündüz uyuklama
  • Baş ağrıları
  • Epileptik nöbetlerde şiddetlenme

Uykuda soluk duraklamaları olan kişiler, gün içinde uyuklama ile mücadele ederler. Bu durum genellikle öğleden sonra ve akşamın erken saatlerinde görülür. Hatta çok ileri düzeydeki hastaların, karşılıklı sohbet esnasında, aralarında bile uyukladığı gözden kaçmaz. Bunlar sabahları yorgun kalkar, uyandıklarında adeta ağır bir iş yapmışçasına bitkindirler. Öğleden sonra ve akşamın erken saatlerine rastlayan toplantılarda, çok sıkıntı çekerler. Akşamları gazete okurken, televizyon seyrederken kolayca uyuklarlar. İş yerinde konsantrasyon güçlüğü çektiklerinden yeterince verimli olamazlar. Bu yüzden işlerini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalabilirler. Tiyatro, sinema, sosyal toplantılarda yoğun uyku isteği ile mücadele ederler. En tehlikelisi de trafikte araç kullanırken yaşanan problemlerdir. Bu kişiler uyumadan uzun süre araç kullanamazlar. Özellikle akşam üstü ve gece araba kullanırken büyük sıkıntı çekerler. Trafik kazalarının nedenlerinin başında direksiyon başında uyuklama gelmektedir.

HORLAMA VE SOLUK DURAKLAMALARININ TEDAVİLERİ

CERRAHİ DIŞI TEDAVİ

Bazı durumlarda basit önlemlerle horlamanın giderilmesi mümkün olabilir. Kilo verme, akşam yemeğini erken ve hafif yeme, alkol almama, sırtüstü yatmama vb. Bazen diş protezi uzmanı tarafından hazırlanan ve hastanın uyuyacağı sırada taktığı, alt çeneyi öne çekici protezler de sorunun çözümü olabilir. Hastanın hayatını tehdit edecek seviyede (ileri derecede) uykuda solunum duraklamaları varsa , bu durumda ilk seçenek pozitif basınçlı hava sistemi (CPAP) olacaktır.Bu sistemde kişi uyurken burundan maske aracılığı ile sürekli hava verilir. Bu tedavinin, belli bir disiplinle sürekli kullanımı gerekir.

RADYOFREKANS DALGALARI İLE TEDAVİ

Radyofrekans dalgaları ile küçük dil, yumuşak damak ve dil kökü müdahaleleri, bu alanda geliştirilmiş en yeni tekniklerden biridir. Bu yöntem genel anestezi gerektirmez ve yumuşak damak fonksiyonlarında herhangi bir kayba yol açmaz. Ayrıca tedavi sonrasında herhangi bir boğaz ağrısı da görülmez. Ancak geleneksel cerrahi yöntemlere göre uygulama alanı oldukça kısıtlıdır. Yapılan muayene ve tetkikler sonucunda sarkık ve ince yapılı yumuşak damak horlamaya sebep oluyorsa, bu hastalarda radyofrekans ile tedaviye adaydır. Hasta yarı oturur pozisyonda iken lokal anestezi altında uygulanabilen işlem yaklaşık 5 dakika sürer. Üç hafta ara ile 4-5 seans uygulanır. Uykuda soluk duraklamaları olan kişilerde diğer tedavi yöntemleri tercih edilmelidir.

LAZERLE TEDAVİ

Lazer ile yapılacak bir cerrahi işlem ile horlama sorununuzdan kurtulabilirsiniz. Bu yöntemde, hasta oturur pozisyonda konforlu bir koltuğa yerleştirilir. Kısaca LAUP adı verilen bu işlem, lokal anestezi altında yapılır. Lokal anestezi sonrası uvula denilen yumuşak damağın sarkan parçası (küçük dil) lazer ile kesilerek yeniden şekillendirilir. En fazla yarım saat süren bu işlem sonrası hastanın hastanede yatması gerekmez. Uykuda soluk duraklamaları olan hastalar için , tek başına lazer tedavisi, çoğu zaman yeterli olmaz. Diğer tekniklerle kombine olarak lazer tedavisinden de faydalanabilir.

CERRAHİ TEDAVİ

Lazer ve radyofrekans tedavisine uygun olmayan hastalar için farklı tedavi seçenekleri de uygulanmakta. Gerektiğinde tedavi için burun tıkanıklığını giderici bir cerrahi işlem yapılmaktadır. Eğer dil kökü aşırı büyükse küçültülmeye yada öne çekmeye yönelik operasyonlar uygulanır. Uykuda solunum duraklamaları olan bir hastanın alt ve üst çenesinde yapısal bir problem varsa, bunun giderilmesine yönelik (çenenin öne çekilmesi gibi) operasyonlar yapılabilir.

  • Beyin damarları tıkanıklığı
  • Beyin kanaması riskinde artış
  • Tansiyon yüksekliği
  • Kalp ve akciğer yetmezliği
  • Kalp kirizi riskinde artma
  • Kalpte ritim bozuklukları
  • Çocuklarda büyüme geriliği
  • Yetişkin erkeklerde iktidarsızlık
Güncelleme Tarihi:25/04/2024
Yayınlama Tarihi:18/01/2006
Okunma Sayısı:16671
Soru sor