Günümüzün en yaygın psikolojik sorunlarından birisi olan depresyon ve kaygı bozuklukları, tedavi edilmediği sürece insan hayatını yaşanmaz hale sokuyor. Peki, kaygılanmak normal midir? Kaygı dediğimiz durum normal yaşamın bir parçası konumundadır. Herkes günlük yaşam içerisinde farklı konular itibarıyla kaygılar duyabilir. Para, sınav, sağlık, aile gibi pek çok dinamik etken kaygının oluşmasında rol oynayabilir. Normal şartlarda düşünüldüğünde kaygı günlük sorunlarla baş edebilmemiz için bir uyarıcı niteliğindedir. Fakat bu kaygı bozukluğu aşırı bir seviyede seyrederse insan hayatında ciddi bir duruma yol açabilir.
Aşırı endişe kişinin günlük yaşamını oldukça kötü bir şekilde etkiler. Bu kişiler her durumda olası en kötü sonucu düşünürler. Bu insanlara göre iyi bir olasılık veya geriye dönüş mümkün değildir. Kaygı bozukluğu dediğimiz bu durumun yaşam boyu görülme oranı %5 civarındadır. Yaşın ilerlemesiyle birlikte kaygı duyarlılığı artmaktadır. Yaşlılıkta en çok görülen durum yaygın kaygı bozukluğudur.
Kaygı Bozukluğunda BelirtilerOrtada gerçek bir sebep yokken veya nedeni olsa bile durumla uygunsuz ve aşırı olan denetlenemeyen nitelikteki endişe hastalığın en belirgin belirtisidir. Kişi endişelerinin aşırı olduğunun farkındadır çoğu zaman, fakat endişelenmelerini engelleyemezler. Çevreleri tarafından aşırı evhamlı olarak gelirler. Dikkat bozukluğu, yorgunluk, konsantrasyon güçlüğü, uykuya dalamama, en ufak seste irkilme ve gece sık sık uyanma belirtiler arasındadır. Yaygın anksiyete bozukluğunda bir takım fiziksel durumlar da kendisini gösterebilir. Nedensiz yorgunluk, halsizlik, kas ağrıları, baş ağrıları, yutma güçlüğü, seyirme ve titreme, tahammülsüzlük, terleme, sıcak basması gibi belirtilerdir. Kaygı Bozukluğu Tedavi EdilebilirKaygı bozukluğu dediğimiz durum tedavi edilebilir rahatsızlıktır. Önemli olan bu belirtiler kendisini gösterdiğinde uzman bir psikolog ile görüşmek gerekir. Eğer bu sıkıntı ortadan kaldırılmaz, tedavi olunmaz ise kişinin günlük yaşantısı içinden çıkılmaz bir hal alacaktır. Örnek olarak iş kayıpları, ailesel mevzularda disfonksiyonlar, sosyal hayattan, korkulan hemen her şeyden uzak durma isteği sürekli bir halde kendini tekrarlar. Eğer tedavi edilmez ise başka diğer hastalıklar da kaygı bozukluklarına eşlik edebilir. Bunlar aşırı alkol tüketimi, madde kullanımı, depresyon gibi?
Kaygı Bozukluklarında Tedavi YöntemleriKaygı bozukluklarında uzman psikolog veya psikiyatrist ile görüşmek ve tedavi sürecine girmek gereklidir. Bilişsel davranışçı terapiler, kaygı bozuklukları tedavisinde etkin rol oynar. Uygulanacak terapi ile hasta tedavi edilmenin yanı sıra hastalığa neden olan anksiyete faktörlerini de yönetebilme yetisini kazanır. Davranış terapileri, istenmeyen davranışların sonlandırılması, hastanın kendisini rahatlatmayı öğrenmesini içermektedir. Bu şekilde kaygı bozukluklarında ortaya çıkan belirtiler tamamen yok edilir. Bilişsel terapiler ise kişinin kendi düşüncelerini daha iyi anlamasına negatif düşüncelerin pozitife değiştirmeyi amaçlar. Özel Meltem Hastanesi Psikoloğu bu tür kaygı bozuklularına karşı hastaya en uygun tedavi yöntemlerini uygulayarak kişiye bu sorunlarla başa çıkmasında yardımcı olmaktadır.