Astım ve alerjisi olanlar bu mevsime dikkat!

Astım ve alerjisi olanlar bu mevsime dikkat!
Bahar mevsiminde astım ve alerjik hastalıklar çokça ortaya çıkmaktadır. Bunda havaların ısınması, atmosfer basıncındaki değişiklikler, havadaki nem miktarında farklılıklar ve havaya karışan bitkilere ait polenlerin önemli rolü bulunmaktadır.

Son araştırmalara göre, Türkiye'de ilkokul çağındaki çocuklarda astımın görülme oranının ortalama yüzde 10 civarında, erişkinlerde ise yüzde 5 civarındadır. Metropollerde yaşamanın bu açıdan artı bir risk faktörü olup, astım hastalığının, sanayileşmenin yoğun olduğu ülkelerde ve şehirlerde çok daha fazla görülmektedir. Astıma ve diğer alerjik hastalıklara yol açan alerjenlerin başında polenlerin (çiçek tozları) gelmektedir. Havaya karışan polenlerin, hassas insanlarda saman nezlesine ve astıma yol açar.


Her polen alerjiye sebep olmaz
Her polenin alerjiye yol açmaz. Türkiye'de özellikle çayır polenleri, hububat polenleri ve yöreye göre çeşitli ağaç polenlerinin, alerjik hastalıkların ortaya çıkmasında büyük önemi vardır. Gün içerisinde polenlerin en yoğun olduğu zamanın sabahın erken saatleri olup, rüzgarlı havaların yanı sıra polene yakın ortamlar da çok önemlidir. Polenlerin, rüzgarın etkisiyle çok uzak mesafelere, kilometrelerce uzaklara gidebildiktedir, tabii ki kaynağa ne kadar yakınsanız, soluyacağınız polen sayısı da o kadar fazla olacaktır.


Çevre faktörleri çok önemli
Astımın ortaya çıkabilmesi için hem ırsi yatkınlık olması hem de buna çevre faktörlerinin devreye girmesi gerekir. Kişi, kendisini olumsuz çevre faktörlerinden koruyarak astımdan pekala korunabilir. Bunun başında da hava kirliliği geliyor. Hastalıktan korunmak için sigara içilen ortamlarda bulunmamak gerekir ayrıca diyet de çok önemli bir faktördür. A ve C vitaminlerini içeren diyetle beslenmenin, balık etini fazla tüketmenin astıma ve diğer alerjik hastalıklara karşı koruyucu etkisi vardır, böyle beslenen insanlarda alerjik hastalıklara karşı vücudun kendini daha iyi savunduğunu bilinmektedir.


Giysilerinizi sık sık yıkayın
Astımlılarda ve diğer alerjisi olanlarda 'evakarları'nın çok önemli rolü bulunmaktadır. ?Bunlar çok küçük yaratıklar olup daha çok sıcak, rutubetli ortamlarda görülüyorlar ve özellikle de halı gibi, yatak şiltesi gibi, koltuk, kanepe gibi ortamlarda yoğun olarak çoğalma imkanını buluyorlar. Özellikle çocuklar, gün içinde yoğun olarak bu alerjenlerle karşılaşıyorlar ve genetik bir yatkınlığı da varsa, zamanla bu akarlara karşı onlarda bir duyarlık hali ortaya çıkıyor. Akarlar 55?60 derecenin üzerinde yaşamadıklarından, yıkanabilen giysileri akarlardan, böyle ısıtılmış sularda yıkayarak arındırmak mümkün. Ama bir yorganın, bir koltuğun tabii ki yıkanması mümkün değil. Evin iyi havalandırılması bu bakımdan çok önemli. Bir de bu akarları öldüren veya onların alerji meydana getiren dışkılarındaki proteinleri bozan birtakım kimyasal maddeler var. Bunların uygulanmasıyla da özel durumlarda akarlardan olan alerjileri bir miktar azaltmak mümkün olmaktadır


Tedavi sabırla uygulanmalı
Alerjik hastalıkların herhangi bir tedavi yöntemiyle tamamen ortadan kaldırılmasının her zaman mümkün olmamaktadır, çünkü bu genetik bir hastalıktır. Astım ve alerjik hastalıklarının oluşmasındaki genetik bozukluk da pek çok genin kontrolü altında. Yani tek bir gene müdahaleyle bu işin çözülmesi söz konusu değil. Yapılan tedaviler, hastalığın tekrarlamasını, belirtilerin şiddetli olmasını önlemeye yönelik tedavilerdir. Burada da çeşitli yöntemler var. Bunlardan bir tanesi de aşı tedavisi. Şimdiye kadar bu tedavi hep iğne şeklinde yapılırdı. Son yıllarda ağızdan damla şeklinde olan şekilleri de ortaya çıkmaya başladı. Tüm bu tedavilerde amaç, kişinin vücudunun duyarlılığını o maddeye karşı azaltmak. Hastalar iyi seçilirse, bu tedavi düzenli ve sabırla yapılırsa, bundan hastaların önemli kısmı çok iyi fayda görüyorlar.

Hastanemizde Allerjik deri testleri ve allerji tedavisi yapılmaktadır.

Tel: 0212 644 22 00 / 140
Güncelleme Tarihi:20/04/2024
Yayınlama Tarihi:29/03/2006
Okunma Sayısı:11735
Soru sor