Hiperhidroz (aşırı terleme) ve tedavisi

Hiperhidroz (aşırı terleme) ve tedavisi

Hiperhidroz, hastanemiz Cildiye (Dermatoloji) bölümünde tedavisi yapılmaktadır.

Peki nedir Hiperhidroz ve nasıl tedavi edilir?

Terleme, egzersiz esnasında, sıcak veya soğuk havalarda vücut sıcaklığını ayarlamak için gerekli fizyolojik bir mekanizmadır. Gün içinde yaptığımız bazı aktiviteler karşısında vücut terleyerek reaksiyon gösterebilir. Vücudun kendisini soğutmak için günde 4-5 defa terlemesi normaldir. Terleme gerekenden çok fazla olursa kişiyi huzursuz eden, can sıkıntısına neden olan, endişe veren, stres yaratan, utandıran ve cildi tahriş eden bir tabloya yol açabilir. Bu durum kişinin başka kişilerle ilişki kurmasını, iş ve kariyer seçimini, ruhsal sağlığını, kişisel görüntüsünü ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir.

Fizyolojik terleme ihtiyacı dışında gelişen ve günlük hayatı etkileyebilecek kadar fazla olabilen terleme tablosuna hiperhidroz denir. Toplumda yüzde 2-3 oranında rastlanmaktadır. Vücudun her yerinde bulunan ekrin ter bezlerinin aşırı çalışmasına bağlıdır.

Hiperhidroz bölgesel ve yaygın olmak üzere iki gruba ayrılır. Bölgesel hiperhidroz el, yüz, ayak ve koltuk altında aşırı terleme olarak görülür. Genellikle çocukluk ve ergenlik döneminde başlar. Yaşam boyu aralıklı veya sürekli devam eder. Her cins, ırk ve yaş grubunda görülebilir. Sıcakta artış gösterir, bunun yanı sıra kış aylarında hafifler. Sinirlenme, kaygı, stres ve heyecan terlemeyi arttırır. Terleme olan bölgelerde bakteri tutunması kolaylaşır. Bu yüzden de koku olur. Geçici bir durum değildir, ancak aralıklı veya devamlı olabilir. Ayrıca hipertiroidi, psikiyatrik hastalıklar, menapoz, şişmanlık, diyabet, böbreküstü bezi hastalıkları ve vücutta oluşan enfeksiyonlar kendini aşırı terleme ile gösterebilir. Hastaların yüzde 30-35\'inde aile hikayesi vardır.

TEDAVİ

Hiperhidroz, altta yatan bir nedene bağlı ise hasta ilgili branşa yönlendirilerek tedavisi planlanır. Bir nedene bağlı olmayan aşırı terlemede ise aşağıdaki tedaviler uygulanabilir.

Terleme önleyici kremler

İlk önerilen basit tedavi şeklidir. En sık kullanılan alüminyum kloridli ajanlardır. Özellikle koltuk altı terlemelerinde ilk seçilen ilaçlardan biridir. El ve ayak terlemelerinde hafif ve orta şiddetteki olgularda kullanılabilir. Sıkıştırma etkisi ile ter kanalının ağzını fiziksel olarak tıkar ve ter bezlerinden ter atılımını önler. Tedavide ilaç gece kuru deriye uygulanır ve 6-8 saat burada kalır. Ertesi sabah tamamen yıkanarak temizlenir. Önce her gün, durum düzeldikçe daha seyrek uygulanır. Tedavinin tekrarlanması gerekir. Uygulamadan sonra oklüzyon (kapama) ile etki artırılabilir. Erken dönemde hastaların yarısında cilt irritasyonu gelişebilir. Cilt irritasyonu yapması ve cevabın gecikmesi nedeniyle uzun süreli tedaviler bıktırıcı olabilir.

Terleme önleyici kremleri kullanırken nelere dikkat edilmeli?

  • Uygulama öncesinde:
  • Kullanımdan hemen önce banyo yapmayın.
  • Zedelenmiş ya da irritasyonlu deride kullanmayın.
  • Uygulama esnasında:
  • Gözler ya da mukoza ile temas ettirmeyin.
  • Uygulama sonrasında:
  • Koltuk altları 12-24 saat kadar tıraş etmeyin.
  • Tüy dökücü kullanmayın.
  • Giysilerle temas ettirmeyin.

İyonoforez

Aşırı el ve ayak terlemesinde kullanılır. Eller ve/veya ayaklar, içinde elektrolit solüsyonu veya metal plaka bulunan küvete konur. Solüsyon veya plakadan insanı rahatsız etmeyen düşük şiddette elektrik akımı verilir. Etki şekli elektrik akımının oluşturduğu iyonların ter kanallarını belirli bir süre kapatılması olarak tanımlanabilir.

Her seansın uygulama süresi 20-30 dakikadır. Başlangıçta 3 günde bir, sonra haftada bir tedavi yapılır. 4-7 haftalık bir tedaviden sonra terleme tamamen kesilebilir. Terleme tam olarak kesilmezse banyo içine Glycopyromium Bromide eklendiğinde iyi sonuçlar alınabilir. Tedavi sonrası terleme olmayan dönem 2-12 hafta kadar devam eder. Bu nedenle tedavinin tekrarı gerekir. Zaman alıcı ve toplamda pahalı bir yöntemdir. Uygulama ağrısızdır, hafif iğne batması hissi alınabilir. Emniyetli bir tedavi yöntemidir. Cihaz satın alındığı takdirde evde uygulanabilir. Gebelerde, kalp pili ve metal ortopedik implantı olanlarda uygulanmaz.

Botulinum Toksin Tedavisi (Botox)

Özellikle koltuk altı terlemelerinde kullanılır. El ve ayak terlemelerinde de uygulanabilir. Terlemeye neden olan sempatik sinirleri felç ederek ter bezlerinden ter üretimini önlemek için kullanılmaktadır. Lokal anestezik krem uygulandıktan sonra botox olarak bilinen botulinum toksini deri içine enjekte edilir ve sinir uçlarında geçici blok yapar. Uygulama yaklaşık 30 dakika sürer. Tedavinin etkisi birkaç saat veya gün sonra ortaya çıkar ve 8-10 ay devam eder.

Tedaviden sonra enjeksiyon yerinde birkaç gün devam eden ağrılar olabilir. Bazen yapılan enjeksiyon kaslara giden sinirleri de etkileyebilir ve kolda geçici güç kaybına neden olabilir. Etkisi geçici olduğundan tedavinin tekrarı gerekir. Oldukça pahalı bir yöntemdir. Ayrıca bu ilaca allerjisi olanlarda, gebelerde ve kas problemi olanlarda kullanılması uygun değildir. Antibiyotikler veya kas gevşetici ilaçlarla birlikte kullanılmamalıdır.

Cerrahi Tedavi

Cerrahi tedavide göğüs-kalp-damar cerrahları tarafından özellikle el ve koltuk altı terlemelerinde endoskopik torakal sempatektomi uygulanmaktadır. Kalıcı çözüm sağlar, geri dönüşümü ise yoktur. Bu tedavide amaç aşırı çalışarak fazla terlemeye neden olan sempatik sinirlerin kesilmesi veya çıkarılmasıdır. Bazen sempatik zincir ve dalları klips ile sıkıştırılabilir veya koter ile yakılabilir. Bu sinirlerin terleme dışında fonksiyonu olmadığı için ameliyatın felç oluşturma, his kaybı, refleks azalması gibi etkileri olmaz.

Koltuk altından açılan 1 cm`lik 1-2 delikten sokulan kamera ve küçük aletlerle işlem gerçekleştirilmektedir. Diz artroskopisi veya laparoskopi gibi bir yöntemdir. Hastaya genel anestezi verilir. İşlem süresi bir saatin altındadır. Ameliyatın etkisi hemen ortaya çıkar. Hasta uyandığında elleri kuru ve sıcaktır. Operasyon sonrası hasta 12-24 saat hastanede kalır. Deri kıvrımları içinde kaybolacak kadar küçük bir iz bırakır. İyileşme bir veya birkaç gün gibi kısa bir sürede olur. Hastaların çoğu 1 haftada normal çalışma düzenlerine dönerler. Etkili, kalıcı, emniyetli ve çok az rahatsızlık veren bir tedavi yöntemidir. El terlemesinde %98, koltuk altı terlemesinde %80 üzerinde, ayak terlemesinde %25 civarında başarılı sonuç alınmaktadır.

  • Ağır kalp-akciğer hastalığı olan, plevral hastalık veya akciğer ameliyatı geçiren, tedavi edilemeyen tiroid hastalığı olanlar cerrahi tedavi için uygun değildir.
  • Vücudun başka bölgelerinde (sırt, kalça) terlemenin artması (%20-50) en sık görülen yan etkidir. Ancak hastaların çok azında (%2) önemli olur. Nadir görülen diğer bir yan etki de yemek esnasında terleme olmasıdır.
  • Nadiren veya her cerrahi işlemde görülebilen anestezik maddelere ve ilaçlara karşı allerjik reaksiyonlar, kanama, enfeksiyon ve komşu organ yaralanması oluşabilir.
  • Bazen göğüs boşluğunda hava kalması (pnömotoraks) gelişebilir. Ancak çoğunda kendiliğinden kaybolur ve pek problem yaratmaz.
  • Horner sendromu denilen (göz kapağında düşme, göz bebeğinde küçülme ve yüzde terleme azalması) tablo çok nadiren kalıcı olsada birkaç ay içinde normale dönebilir.

İlaç Tedavileri

Psikotrop (sedatif) ve antikolinerjik (atropin) ilaçlar bir süreliğine faydalı olabilirler. Ancak bunların sedasyon, ağız kuruluğu, görme bulanıklığı, üriner problemler ve hatta kalp krizi riskini artırma gibi yan etkileri bulunduğundan genellikle önerilmezler. Özellikle strese bağlı aşırı terlemelerde sedatifler (sakinleştirici ilaçlar) ve sinir sistemini etkileyen ilaç tedavileri kullanılabilir. Psikoterapi genellikle bu durumda fazla yardımcı değildir.

Güncelleme Tarihi:08/01/2022
Yayınlama Tarihi:13/10/2009
Okunma Sayısı:101610
Soru sor